[ad_1]
Türk edebiyatının önemli isimlerinden biri olan Gülten Dayıoğlu, üç kuşağın edebiyat yolculuğuna eşlik eden ve 91 eseriyle edebiyat dünyasında iz bırakan bir yazar. Usta yazar, altmış yılı aşkın bir süredir kalemi elinde tutarak birçok nesli eserleriyle adeta büyüttü. Kendi ifadesiyle altı kıtada soluk soluğa koşarak geçirdiği hayatında pek çok deneyim yaşamış ve bu zenginliklerini eserlerine yansıttı.
Gülten Dayıoğlu’nun eserleri, çocuklardan yetişkinlere uzanan geniş bir yelpazede yer alıyor. Dayıoğlu, günümüze dek 91 eser kaleme aldı. Yaratıcılığını ve derin düşünce dünyasını kitaplarına yansıtan yazar, bu yönüyle okurlarının zihninde unutulmaz izlere sahip.
Dayıoğlu, eserlerindeki zenginlik ve farklılığın altında, kendi hayat hikâyesi ve yaşadıklarının da önemli bir etkisini hissettiriyor. Üç yaşından itibaren yaşadıklarını hatırlayabilen bir yazar olarak, hayatının birikimini ve deneyimlerini eserlerine en etkili şekilde yansıtıyor.
Özellikle çocuklar ve gençler için kaleme aldığı eserleriyle tanınan Gülten Dayıoğlu, “Maraton boyunca edindiğim, dünyaya ve insana ilişkin gözlem, algı, görüş ve düşüncelerimi öte yakaya yüklenip gitmek istemiyorum” diyerek yaşam bohçasını açıp okurlarıyla paylaşıyor. Ancak bu kez Yüzler ve Sözler’de, hayatının yolculuğunda karşılaştığı farklı yüzleri ve onların hikâyelerini aktarıyor.
Yüzler ve Sözler, usta yazarın telefon rehberinde yer alan isimlerle olan anekdotları, bazen de hoşlanmadığını belirterek anlattığı, tanışma, karşılaşma, hayatın içerisinden hikâyelerinden oluşuyor. Kitabın ilk sayfalarında Düşlemeden Yazdıklarım: Maraton bölümünde “ Ben, seksen sekiz yıllık maraton koşucusu olarak, dilim bir karış dışarıda, hala koşmaktayım.” diyor ve yazının devamından bir öğrencisinin geçmiş yıllara ait bir numarayı kendisine sormasıyla Dayıoğlu’nun yıllarca sakladığı telefon rehberindeki kişilerle tanışıyoruz. “Genç bir tiyatro sanatçısının, Cihangir’deki evinde ölü bulunduğu” haberiyle ile başlıyor Yüzler ve Sözler.
“Bunları sizlere sunmak için hazırlamaya başladım. Ancak bu çalışma pek kolay olmadı. Yanılgı ya da yanlış anlaşılma olmasın diye geçmişe yönelik epey bir kaynağa başvurmam gerekti. Gülünç ya da hüzünlü ya da gerilimli… Her neyse! Bakın bakalım hangileri ilginizi çekecek, hangileri sizi etkileyecek. Hangilerine dudak büküp geçeceksiniz. Hangilerini, düşünce mabedinize davet edip onlarla ilgili ne tür düşünceler, yargılar üreteceksiniz!” Gülten Dayıoğlu’nun rehberinden sayfalarına yansıttığı ilk isim Abdi İpekçi, Talat Sait Halman, Atilla İlhan diye devam ederken Aziz Nesin, Sunay Akın, Faruk Nafız Çamlıbel, Muammer Karaca gibi birçok değerli isimle yeniden tanıştırıyor, hatıralarımız canlandırıyor. Vehbi Koç ile ilk karşılaşması, elinden ödül almasını, Sabancı ailesinin her hafta sonu aile yemeği buluşmalarını anlatıyor. “Nasıl öğretmen oldunsa oldun. Bize ne” demeyeceğimizi umduğunu belirterek belki de en değerli yıllarında bir kesitini okuyucuları ile paylaşıyor. Kitabın sonunda ise “Seksen sekiz yıl yaşamak kolay değil değerli okurlarım” yazısı ile bitiriyor.
Eserlerinden bazıları
DÖL: Öyküler (1970)
GERİDE KALANLAR: Öyküler (ilk basım 1975)
GERİYE DÖNENLER: Öykü –Röportaj (1986)
YEŞİL KİRAZ 2
SEKİZİNCİ RENK
MO’NUN GİZEMİ
KIYAMET ÇİÇEKLERİ
ALACAKARANLIK KUŞLARI
YADA’NIN GİZİL GÜCÜ: Mart 2005
MO’NUN GİZEMİ 2 OTRAN: Mayıs 2008
YAŞADIKLARIM DÜŞLEDİKLERİM: Mart 2010
MO’NUN GİZEMİ 3 İKİZLER: Ekim 2011
KAYIPLARA KARIŞMAK: Nisan 2014
YOKSA SEN MİSİN? : Mart 2016
YANARDAĞIN YANKISI EYLÜL 2021
Çocuklar için
FADİŞ 1971
DÖRT KARDEŞTİLER
SUNA’NIN SERÇELERİ: 1982
YURDUMU ÖZLEDİM
BEN BÜYÜYÜNCE
DÜNYA ÇOCUKLARIN OLSA
AKILLI PİRELER
IŞIN ÇAĞI ÇOCUKLARI
ÖLÜMSÜZ ECE
[ad_2]
Source link